18.10.2024
Cinius Yayınları

Biz Kimiz? | SSS | Yazar Girişi | Cağaloğlu: (212) 528 3314 | Kadıköy: (216) 550 5078 | Ankara: (312) 439 7487 | İletişim | English ..

Cinius Yayınları > Katalog> Kitap Listesi

Tüm Yayınlar
Çağdaş Türk Yazarları
Şiir Kitapları
Anı
Araştırma İnceleme
Tarih Bilim Felsefe
Ekonomi
Sağlık
Kişisel Gelişim
Sözlük
Yemek Kitapları
Deneme
Gezi Kitapları
Mizah ve Eğlence
Din ve Teoloji
Eğitim / Dil


Dinçer Akbulut
Sıralamayı göre yap

-18 - 85877

Fındık da Tatlı Çıktı,
Dinçer Akbulut
Çanakkale 1915

Komutan, çekmeceden biraz para çıkardı ve masaya koydu.
"Hadi al şu parayı da git. Fazla değil ama sana bir müddet yeter."

Parayla ilgilenmeyen Ayşe, kucağında uyuyan bebeğe baktı.
"Bebeğim ve kocam Mehmet'ten başka kimsem yok. O da sağ mı değil mi bilmem. Bana git diyorsunuz. Nereye? Ben anayım. Yavrumu alıp bu cehenneme gelmek kolay mı sanırsınız? Aklını yitiren analar bile bunu yapmaz. Eğer ben bugün bunu yapmazsam kimim kimsem olmadığı gibi yaşayacak bir vatanım da olmayacak. Gerekirse ben ve bebeğim bu uğurda şehit düşeriz."

Komutan büyük bir duygu birikimi ile yutkundu. Diğer askerin de gözleri doldu. Fark edilmesin diye başını çevirdi. Komutan bir müddet Ayşe'ye baktı.

"Burada ne iş göreceksin?"


Kahraman bireyleriyle tüm dünyaya kafa tutan bir ulusun destanı…
...


Çağdaş Türk Yazarları; 287 sayfa, 2. hamur , ISBN: 978-605-4177-26-4
Baskısı Yok


0 - 199708

Ne Görüyorsun?,
Dinçer Akbulut
Yaşadığının farkına varmaktır bazen ölüm...

“Sadece ne gördüğünü söyle.”
“Gün boyunca, hiç tanımadığı bir adamla sevişmeyi kafaya koyan ve adamın kapısını çalmadan önce sonbahar yağmuruyla iyice ıslanmış bir kadın görüyorum.”
“?...”
“Oha”
“Özellikle arkasını döndüğünde o beyaz…”
“Ay peki tamam, anladık.”
“Müdahale etmeyin.”
“Doktor dur dur, tatlı bayanı üzmeyelim. Bitti zaten. Gördüğüm bu…”
“Evet. Şimdi lütfen siz ne gördüğünüzü söyler misiniz?”
“Allah’ım bu ne terbiyesizlik?”
“Lütfen… Burada neysen o sundur. Yalan ya da maskeleme de olmaz. Olduğu gibi davranıyor.”
“Ancak ne söylediğini işitmediniz mi?”
“İstediğini söyleyebilir. Lütfen siz de resimde ne gördüğünüzü söyleyin.”
“Bir çift çorap…”
“Nasıl çoraplar? Tarif eder misiniz?”
“Bilmem. İşte bildiğimiz, çekince diz altına kadar gelen, elastiki, çizgili çoraplardan.”
Ölüm ve endişe üzerine değişik tarzlarda kaleme alınmış bu çarpıcı öykülerle duygudan duyguya sürüklenecek, yaşama anlam katan değerleri keşfedeceksiniz. ...


Öykü; 150 sayfa, 2. hamur , ISBN: 9786051279657
Etiket 18,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 10,80 TL (%40 indirim 7,20 TL)



0 - 200062

Yaprak Diyarı ,
Dinçer Akbulut
“İnsanoğlunun, tutsak ışığın kurtuluşu ve yeryüzü için karanlıkla vereceği savaşta; cazuların, gök ruhların, ejderha ve devlerin taraf seçmesi gerekseydi…”

Yaprak Diyarı’nın Ulu Beyi Mebde Bey’in tek oğlu olan Solkar, Güney Toprağı’na vali olarak atanır. Valiliğinin ilk gününde, Güney Toprağı sakinlerinden çevrede olan olağanüstü olaylara dair mektuplar alır. Genç ve deneyimsiz bir vali olan Solkar, Baş Akıncı Tarusel’le birlikte bu garip olayları araştırmaya başlar. Çok kısa bir süre sonra olaylar içinden çıkılmaz bir hâl alır. Bunun üzerine yeni valiyle baş akıncı, Mebde Bey’den yardım isterler. Mebde Bey’in Diyar’da en çok güvendiği dostu, ateş ve toprağın efendisi Bilge Şaman Jolbarıs’a ruhlar tarafından fısıldanan bir gerçek vardır. Bu gerçeğe göre: Güney Toprağı’ndan yayılan lanetli karanlık, Diyar’ı korkunç bir geleceğe sürüklemek üzeredir. Işık tutsak edildiğinde insanoğlunun orduları yeryüzü için savaşacaktır. Solkar ve Diyar sakinleri, şehvetin merkezi Al Sıfat Sunağı’ndan tekinsiz Kızılkum Çölü’ne, gizemli Yolvermez Ormanı’nının derinliklerinden Nazarcılar mekanı Kadersiz’e değin; ejderhalar, cazular, devler ve yeryüzünün daha önce tanık olmadığı birçok tehlikeyle karşılaşacaklardır. Korku ve acı, en kaygılı düşten bile beter, ruh eriten bir zehirle Yaprak Diyarı sakinlerinin üzerine çöreklenecek; cesaret ve özveri, ihanet ve intikamla savaşacaktır. Bu savaş, en korkunç varlıkları yeryüzüne taşıyacak, umutları birer birer tüketerek kahramanlarımızı sonu belirsiz bir karmaşaya sürükleyecektir. Tek bir gerçek vardır artık: İnsanoğlu için hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmayacaktır.

Ateş ve toprağın efendisi Şaman Jolbarıs’ın Gerçeği öğrenmek için tamunun üstündeki Kılköprü’den geçmesi, bunun için de köprü muhafızı Üçübir’in sorduğu bilmeceyi doğru yanıtlaması gerekiyordu. “Çıngırağını sallayan bir yılandan, derin suların serinliğinde dalgalanan bir medüzden ya da ölümün kırmızı mührünü gururla taşıyan kara bir örümcekten çok daha zehirli, çok daha yıkıcıdır. Kardeşi kardeşe yardan attırır, eşlere ölüm kusturur, adamı yormadan hırsız da yapar, hain de, katil de… Anası kıskançlık, babası körlüktür. Söyle bakalım Şaman nedir bu?”
“Zamanın tükeniyor. Rehber ruhun, tek başına dönmen için seni Ejder Vadisi’nde terk etmesini istemem.” Cüppesinin yakasına dokunuyordu. “Rahatlamanın tam zamanı… Karşı koyma,” diye fısıldadı sıcak bir nefes. Hemen arkasındaydı.
Birden gözlerini açtı Şaman. Diri ve yuvarlak hatlarıyla karşısında dikilen Şehvet’in gözlerinin içine baktı. En ufak bir cinsel ilgi dahi sezilmiyordu Şamanın bakışlarında. Takdir etti bunu Şehvet.
“Kardeşleri birbirine düşüren tek şey kıskançlıktır. Peki, bunun sonucu nedir?” Şaman, Şehvet’in arzudan çıldırtan vücudunu ıskalayarak arkaya dolandı. Yanıtı bulmuştu…
...


Çağdaş Türk Yazarları; 702 sayfa, 2. hamur , ISBN: 9786053234142
Etiket 35,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 21,00 TL (%40 indirim 14,00 TL)









Bize ulaşmak için: (212) 528 33 14


© 2006-2012

Facebook Sayfamıza Üye Olmak İçin Tıklayın