16.09.2024
Cinius Yayınları

Biz Kimiz? | SSS | Yazar Girişi | Cağaloğlu: (212) 528 3314 | Kadıköy: (216) 550 5078 | Ankara: (312) 439 7487 | İletişim | English ..

Cinius Yayınları > Katalog> Kitap Listesi

Tüm Yayınlar
Çağdaş Türk Yazarları
Şiir Kitapları
Anı
Araştırma İnceleme
Tarih Bilim Felsefe
Ekonomi
Sağlık
Kişisel Gelişim
Sözlük
Yemek Kitapları
Deneme
Gezi Kitapları
Mizah ve Eğlence
Din ve Teoloji
Eğitim / Dil


Mustafa Şanalan
Sıralamayı göre yap

0 - 199810

Aşk-ı Fena Fillah,
Mustafa Şanalan
Ey alemin künhüne, hulül eden aşk Çok gezme envar-ı esrarı, Aradığın can içre canan imiş Ey mükevvenatın seyri müptelası Hüda Pinhan eyleme sırrını Senden yansıyan Adem ile Havva imiş

Batın alemi dedikleri, insanın bizahati gönlüdür.
O gönül ki kendini Vav ile remzeder.
Vav aşkı fena (hiç) ile makamını elif eder,
kaldırır perdeyi didarı cemale niyaz olur.
Bazen anne karnındaki hale benzer, bazen secdedeki hale döner. İnsan vav olduğunun şuurunu ölünce anlar, o zaman elif olur. Bu rüyadan uyanıp başka bir rüyanın seyrine dalmak için can, seyyah olup Aşk-a yelken açar. Katrenin ummana dalması kolay değildir. Gaflet uykusundan uyanmak için realite, an-da LA olmaktır. Hikmet tenine üfürülen nefesin sahibine (Hakk'a) ulaşıp, ender fena fillah vuslatına tecellidir. Filhakika dünyanın leş olma tabiri ile insanın boynuna asılan gerçek putların mal mülk sevdası onun ayağındaki prangalardır. Gururu ve kibiri perdelerin en sertidir. Bunları aşmak teslimi rıza kapısından girip turap olmaktır. Razı olan ve olunan aynı zamanda helal olandır.Her yol çetindir ama; Aşk yolu ateşlerde yanarak pişmek sofraya bede gelmektir. Zuhurda kün ile nazar kılınan adem, elif ile alemlerin anahtarı vav ile alemdir..
BİR HAT ÇEKTİK İKİ KAŞIN ARASINDAN AŞK İLE ADEME VAV GÖRÜNDÜ
KALDIRDIK CEMALİNDEN NİKABINI İSM-İ AZAMDAN ELİF GÖRÜNDÜ




...


Batini Nefesler ; 144 sayfa, 2. hamur , ISBN:
Etiket 18,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 10,80 TL (%40 indirim 7,20 TL)



-18 - 179005

Ayn Şın Kaf ,
Mustafa Şanalan
Ben de ete kemiğe büründüm, Aşk diye göründüm, Sanmayın adım Mustafa ,Can idim tene büründüm

Kainatın nizamı, tekamül
üzerine bina olmuştur.
Alemlerdeki sonsuz yaradılmışın
sevk ve idaresi ‘kerim-i mübiyn’
tabiriyle ‘biz’ şuuruyla ifa edilirken,
adaletin içsel oluşumu Allah’ın insandaki
vicdan sesiyle, dışarıdaki oluşumu bahçe
sistemi ile yaradılmışın çokluk ve farklılığını
bir nazardan tevhid ile görme realitesidir.
Rabbül Alemin nihayetsiz mükevvenatta
maksadının AŞK maksudunun mah-ı muhabbet
olduğunu gönül ummanından Nur şulesiyle kalplere vermiştir. Biz
güneşin kendisini değil katrelerinin ashabımıza vuran sürekliğinin dermanıyla arzımızda yaşayan her ‘can-ın nur-u hüda’nın nefesini yine kendi içimizde özden hissetmiş duymuşuzdur. Bu mana bize ayrılığın olmadığını farklılığın şekillerde, fikirlerde, yaşayışta olsa dahi çeşitliliğin Allah’ın (Bağban’ın) bahçesinde sadece gül değil, orada sümbül, menekşe, lale, nergis, papatya gibi sınırsız güzellikte farklı yaradılmışın, insanların din, dil, ırk, renk, manaları yarattığını müşahede ederiz. Bundan dolayı çeşitliliğin bahçe sisteminden kaynaklandığını bunu da Allahın bize “Sizi dileseydik tek bir ümmet yaratırdık” sözüyle açıklamıştır.

İnsanoğlu tevhidi anlaması deneyimlemesi ancak alemdeki her can-ı varlığı vahdet okyanusunda birleyerek ‘la ilahe illallah’ın sırr-ı iptidasına namzet oluşturacaktır. Gül bahçesinden gül toplamak hangi ilahi yol olursa olsun, ibadetinin şekil ve taklitte değil; her ahval ve beyanda bedensel, zihinsel, duygusal, temizlenmek arınmak şuuru olmalıdır. Yoksa zıtlıklar benim yolum doğru davası ile kibir, gurur ve riya getirir. İmdi; her binanın kapısı vardır. İslam binasının kapısını taklit açmaz. Orada özü sözü bir olan aslına sadıklar bekler, OL kapıyı ikrar ile dövülmüş, Hak muhabbeti ile pişmiş ateş-i aşkın ab-ı kevser nefesi EHL-İ BEYİT açar. Çün O Nuh’un gemisidir, o gemiye binen felaha ulaşmıştır..

Gözlerinden ışık kalbinden aşk damlayan kul Mustafa der ki;
KAİNATIN TEK SEBEBİ, HER CAN HAKKIN NEFESİ
AŞK İLE BULUNUR, İNSANDA ALLAHIN KİSVESİ.
...


Çağdaş Türk Yazarları; 140 sayfa, 2. hamur , ISBN: 9786051275888
Etiket 14,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 13,30 TL (%5 indirim 0,70 TL)



-18 - 106196

Hubb-ul Aşk,
Mustafa Şanalan

Ruhların uyanması için ışıktan sözler


Elinizdeki eser özün öze olan aşkını, muhabbetini, ikrarını, vicdanını, ışık olan kelimelerin insan ruhunda kıyama ermesini, ayağı kalkmasını, uyanmasını sağlamak için her okuduğunuzda mananın içsel olarak farklı farklı yorumunu terennümünü yüreğinizde yaşatacak, Öz’den gelen Öz’e giden gölgesiz ışıktan sözlerdir…

Farkı fark etmek için insan mutlaka özüne yolcu olmak zorundadır. Yaşamında bitip tükenmeyen, bilmeyen fırtınaların madde ızdırabının sona ermesi kendisini mutlaka hatırlamasıyla yolculuğu başlar. Bu yolculuk asırlarca sürmektedir. İnsan’ı kamil olma yolunda şuurların berraklaşması için ilahi planda tekamül sürecini uygulamaktadır. Bu manada insan varlığı kendi hasadını, kendi elleriyle yapma zorunluluğu bilinçlenmesinin tek yoludur… vicdan perdesinin aralanmasıyla, hüküm dağı olan akıl penceresinden gelen sesler ile aşk mabedi olan gönül dergahından gelen duygular dünya planetimizde ışık bedenlerin aşkının yaşanmasına olanak sağlayacaktır... Vakit geldiğinde, zamanın enerji olduğunun şuuru insan künhünde, iki kaşın arasından alemi-ervahı seyir içinde seyreylemesiyle başlıyacak. Ve kalplerin dilsiz konuşmasıyla yürüyecektir...

İşte insanın özü gölgesiz ışıktan gelmiş Nur’dur; gideceği tek yol yine ışığın kaynağı olan Nur içinde Nur’dur.. O da Aşk ile Nur-u Hü’dadır… ...


Çağdaş Türk Yazarları; 128 sayfa, 2. hamur , ISBN: 978-605-127-182-8
Etiket 14,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 13,30 TL (%5 indirim 0,70 TL)



-18 - 164241

İnsan Alem İçinde, Alemler İnsan İçinde,
Mustafa Şanalan

Biz Alemi ervahta kimdik? yüreklerde nişan göstererek milyonlarca CAN alemlere savrulduk. Emeklerimizi zayi ederek TEKAMÜL adı altında terakki edip Nurumuzu tamamlamaya Kalü belada ikrar verdik.. ALLAH’ı yar bildik ama yarattıklarını üfürdüğü nefesi (can-ı) yaren bilmedik, ırk olduk, din olduk, mezhep olduk, kadın olduk, erkek olduk, hep didiştik. Yaktık yıktık sonra adına tövbe dedik. Kul hakkını unutarak, özümüzü aldattık, CAN hakkıyla Hakkın karşısına çıkarak Bize bir ses dinletildi ama biz onu susturmuştuk sevmiyorduk O sesi. Vicdanımızı dinlemedik, muhakemesini yapmadık, tekrar savrulduk ötenin ötesi alemlere kah cennetlere, kah cehenemlere, bitmedi bitmeyecek olan öze yolculuk maceramızı artık sonlandırmak gerekmez miydi..? Bulmalıydık şah damarımızdan geçen gölgesiz ışığı, kuş cıvıltılarıyla herkesin herkese dinlettiği dinlediği VİCDAN sesiyle… kanatlanmalıydık halifeye yakışan kamil insan edasıyla; sebepsiz, koşulsuz tüm arzı sevmeliydik Bir’in Bir’e olan AŞKIYLA artık göz yaşları dinmeliydi, O pınarlardan IŞIK damlamalıydı Yüzüyorduk sahili olmayan ummanda ama hep kendimizi kandırarak çıkmak istemiyorduk CAN denen ÖZÜMÜZE. Haklılığımız hep bize sunulan yolumuzdu ama hakiki yolun bizden perdelenen içimize olduğunu unutarak görmezden geliyorduk. Dışarıda arıyorduk ıstıraplarımızı, alemleri gezen bedenlerimizi görmezden geliyorduk Haklı olarak kendimizi hatırlamadığımızdan, ama hatırlamak içinde çaba göstermediğimizden dün yaptığımızı dahi unutuyorduk unutmak istiyorduk kiralık olan kalblerimiz gibi, bir despot bekliyorduk onu da nefsimizle yaratıyorduk yaşamımıza kurallar koyuyorduk dışı adil içi kul hakkıyla dolu. kat be kat nefisler oluşturuyorduk egolarımızın zanlarımızın oluşturduğu varlık perdesiyle..
Birden o ses duyuldu (SUR-A ÜFLENDİ) vakit tamam HASAT zamanı.. AN-da uyandık perdeler aralanmıştı, gözlerimizden kalbimiz bakıyordu. Hakikat BİR-di ve bizim bire yolculuğumuz O sesle SON buldu..
KADERİN SENİN AMELLERİNİN SONUCUDUR..

...


Çağdaş Türk Yazarları; 141 sayfa, 2. hamur , ISBN: 978-605-127-361-7
Etiket 14,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 13,30 TL (%5 indirim 0,70 TL)









Bize ulaşmak için: (212) 528 33 14


© 2006-2012

Facebook Sayfamıza Üye Olmak İçin Tıklayın