Bir hayaletin peşinde olduğumu sandığım günler geride kaldı. Dünyanın sana sırt döndüğü yerde, senin için savaşmaktan gurur duydum. Biliyorum kaybettiklerimiz geri gelmeyecek ama senin kaybettiklerinin yanında sessiz kalmak en doğrusu.
Oysa bunca zorluğa rağmen istediğin sana layık görülmediği kadar masumdu. İçin rahat olsun Adrian, emin olabilirsin ki mücadeleni bilselerdi seninle gurur duyarlardı. Artık manşet değişti, tüm kalbimle haykırabilirim ki başardın. Uğruna seni göremeyecek olsak da başardın ve tüm dünyaya bir kez daha kanıtladın ki, suçu ispatlanıncaya dek herkes masumdur. Başta ben olmak üzere senden şüphe duyduğumuz her an için, herkes adına özür diliyorum.
Odandayım Adrian. Tüm masumiyetinle yazdığın notları okuyor ve şimdiye dek neden sakladığını daha iyi anlıyorum. Herkesin gözünün önünde duran ama başarıyla sakladığın notların. Artık şundan iyice eminim, senin yerinde kim olsa aynı şeyi yapardı.
Şimdi ise tek bir şey diliyorum Adrian, lütfen çık ve bununda bir anevrizma olduğunu söyle bizlere.
Harmony Nolenne Glad ...
Çağdaş Türk Yazarları; 192 sayfa, 2. hamur ,
ISBN:
Etiket 14,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 13,30 TL
(%5 indirim 0,70 TL)
Adım adım İstanbul her kare anın var bende diye bağırdı dün gece. Mecburen bir istikamete girmek zorunda kalsam, orada bile beni karşılayan bir anı merhaba dedi. Tıkamadım kulaklarımı durun susun demedim hiçbirine, daha da yükseldi sesleri içime içime ama demedim bir kez bile susun demedim. Gece ilerledikçe anılar arkamda beni izledi yorulmadan birlikte gidiyorduk İstiklal'de, zaman zaman aklım bana oyunlar oynuyordu ama bu kez sadece tebessüm ettim oyunlara biliyordum o sesler aklımın oyunuydu "O" değildi... İstiklal dilin olsa konuşsan dediğim günler o gün gerçek oldu sanki. Tramvayın rayından dükkanların levhalarına adımladığım arnavut kaldırımı taşlardan taksi duraklarına kadar herşey ben gerçerken anıları anlatıyordu. Eksik kalanları ben tamamlamak istedim çoğu kez, ama kimle konuştuğumu kime nasıl anlatacaktım... Ben adımlarken İstiklal bana daha önce çalmadığı şarkıları çaldı ama tesadüf dedim her geçtiğim yerde aynı anda "Bir kızıl goncaya benzer" çalsada tesadüf dedim... Tesadüf (mü)? Hangi söz anlatır artık derken şimdi beni, Minemin ağzından çıkageldi: "Peşmude..." Daha anlamını bilmezken üstüme biçilmiş ruhsarım oldu dün gece... Peşmude dün herkes uyurken İstiklal'den başladı yürümeye. Aklının ona oyunlarıyla birlikte, kulağına anıların fısıldayışlarıyla birlikte İstiklal'den Şişli'ye. Defalarca baktı meydandaki sokak lambalarına. İskete bir kaç metre solundan el salladı Peşmudeye ve fısıldadı "unutma" diye. Sadece o hoş tebessümünü etti ve birkaç saniye duraksayarak sadakatiyle selamladı Peşmude... ...
Çağdaş Türk Yazarları; 191 sayfa, 2. hamur ,
ISBN: 978-605-4177-09-7
Baskısı Yok