Elinizde tuttuğunuz bu kitap dipsiz bir uçurum gibidir ve bu kitabı okuyan hiç kimse bir daha o uçurumdan, kitabı okumadan önceki haliyle çıkamaz Ben bunu söylemiş olayım. Yüreğim, aklım, alın yazım, sanatım her şey elinizde tuttuğunuz bu kitabın içinde. Benim ‘Dipsiz Bir Uçurum’ dediğim ve tüm enerjimle derinliklerine daldığım bu deryada, sizler de eminim ki kendi anılarınızla karşılaşacak ve belki de bugüne kadar yabancısı olduğunuz, ruhunuzun hiç tanımadığınız gizliliklerini, kendi iç dünyanızın yansımasını ve derinliğini keşfedeceksiniz. Gölgenizden vazgeçemediğiniz gibi anılarınızdan da vazgeçemezsiniz. Şimdi hayalet bir mezar anıtı gibi zihnimi kurcalayan ve beni mütemadiyen yazmaya iten bu gizemli ve anlaşılmaz güce kulak verecek ve benden bekleneni yapacağım. 15 yıl öncesine uzanıyorum, yıl 2002, hikâyem bu tarihte başlıyor. ‘Diğer Yarım’ dediğim gizemli kadın, sanatım ve bütün diğer vazgeçilmezlerim, 10 yıl süren aralıksız ve hummalı bir çalışmanın ardından nihayet elinizdeki bu kitapta bir araya geldiler. AŞKIN SEYİR DEFTERİ yazılması zor olduğu kadar okunması da zor olan bir kitaptır. Kafka’nın dediği gibi “Eğer okuduğumuz kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?” Zor ve iyi olanı, ucuz ve kolay olana tercih eden sevgili edebiyat sevdalısı okurlarım, bu kitabı okurken biliniz ki, hem kafanız hem yüreğiniz bir darbe yemişsiniz gibi sarsılacak Eğer buna hazırsanız bu kitap siz okuyun diye yazılmış demektir. Keyifli okumalar diliyorum… Metin SAYLAN
"Mutluluk nasıl anlatılır ki sevgilim? Abidin Dino'ya, "Bana mutluluğun resmini çizer misin?" diye sormuşlar, çizememiş. Ama Küçük Prens yapabilmiş bunu. "Mutluluk bir gül bahçesine sahip olmak değil, gönül gözüyle görüp, emek verdiğin tek bir güle sahip olmaktır," demiş. Evet, budur mutluluk. Kim demiş mutluluk yazılamaz diye? Mutlulukla ansızın burun buruna gelindiğinde yazılabilir, ama her nedense yazmakla yaşamak arasında kalındığında insanlar hep yaşamayı seçerler." "Senin kirpiklerinde mavi deniz, benimse şakaklarımda özlem zonkluyordu. Her kelimemiz bir gizemdi, her kelimemiz aşk ve sevgi. Akdeniz kıyısındaki o çay bahçesine sen her gece birbirinden güzel giysilerin içinde gelirdin sanki ben yanındaymışım gibi. Temmuz sıcağında, "Serin bir rüzgâr esiyor," derdin hep, o rüzgâr bana kadar ulaşırdı ve omuzlarından dökülen yıldızları getirirlerdi bana. Telaşlı telaşlı çay bahçesine koşar, meraklı bakışlara hatta "Bu deli kız kendi kendine niye gülüyor?" diye seninle alay edenlere aldırmadan yüreğini yüreğimle buluştururdun. Her gece birbirinden zarif giysilerin içinde gönlünün güzelliklerini açardın bana; benimse özlemlerim ve sevgimdi her gece yüklenip geldiğim. Tek istediğimiz bu güzel anların bitmemesi ve sevgimizin sonsuza kadar sürmesiydi. Herkes gibi bir kez değil, ben her gece âşık olurdum sana..." Metin SAYLAN ...
Çağdaş Türk Yazarları; 513 sayfa, 2. hamur ,
ISBN: 9786057640215
Etiket 65,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 39,00 TL
(%40 indirim 26,00 TL)