|
Ân-ı Seyyâle, Abdulkadir Çolak
“Devasa eserleri düşündükçe Yazdıklarım Yıldız ışığına nispetle yıldızböceğinin ışığı gibi Öyle göründü gözüme El çek bu yazma işinden dedim kendime Sonra bu bana gökte yıldızları ayı görüp Odayı aydınlatan bir mumu söndürmek gibi geldi Ve dedim kendime Her mumun aydınlatacağı karanlık bir köşe vardır mutlaka Boş yere bir şey yaratmayana şükrettim Ve yine dedim Işığını hor görme Zaman olur Bir mum bir yıldızın fitilini tutuşturur Kim bilebilir” Bir ırmak kıyısında oturursun hani. Bir kayanın üstünde. Bir yanda su akar bir yanda kafanda düşünceler. Derken bir balık fırlar ırmaktan. Düşer kucağına. Sonra bir tane daha, bir tane daha. Ne ırmak sana aittir ne de balıklar. Yanisi şu ki dostlar bu şiirlerin de o balıklardan farkı yok. Demem o ki ben de bu şiirlerin bir okuruyum. Yaptığı heykele tapan bir heykeltıraş yanılgısıyla değil tabii. Bazen eleştirel bir gözle, bazen de bana ne mesaj veriyor diye. Her kitap bir evdir. Bu kitap da öyle. Kapısı kapalı değil kapısı aralı bir ev. Buyurmaz mısınız?.. ...
Şiir; 200 sayfa, 2. hamur ,
ISBN: 9786057932716
Etiket 27,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 16,20 TL
(%40 indirim 10,80 TL)
|