İnsan ne ise, o olduğuna yanaşmayan tek yaratıktır.
Kimdir başkaldıran insan? Hayır diyen biri. Ama yadsırsa da vazgeçmez; evet diyen bir insandır da, daha ilk deviniminde.
Tüm yaşamı boyunca buyruk almış bir köle, birdenbire yeni bir buyruğu kabul edilmez bulur.
Her başkaldırışta, haksıza karşı bir tiksintiyle birlikte, insanın kendi benliğinin herhangi bir yanına tam ve birdenbire bir katılışı vardır.
Efendinin kamçısı altında yürüyordu. İşte karşı koymaktadır. Yeğ tutulmayanın karşısına yeğ tutulanı çıkarmaktadır. Her değer başkaldırışı getirmez, ama her başkaldırış yönelimi bir değeri çağırır sessizce.
Doğanın bir parçası olduğu halde insan; ne yazık ki doğanın işleyişindeki düzen ve ahengin dışında bir yaşam seçmiş. Hangi ağacın mevsiminde çiçek açmasını, meyve vermesini yasaklayabilirsiniz? Kuşların, kanatlarını kullanmasını engelleyen bir yasadan söz etmek mümkün mü? Güneşin, yağmurun, şimşeğin, gökkuşağının dünyamızı ziyaretlerine yasak koyabiliyor muyuz? Başaramıyoruz. Çünkü doğanın doğasını bozmaya gücümüz yetmiyor. Yetmediği gibi; yaşamımıza boyut kazandıran, estetik katan ne varsa, doğayı taklit ile başlıyor. Ve biz insanoğulları, yaradılış ödülü olarak bize bahşedilen ÖZGÜR RUHLARIMIZI, yasaklarla esir almaya çalışan canavarlar yarattık. Toplumların tarihi, yasaklara başkaldıranların öyküleri ile dolu. Ve ne yazık ki tarih, tekerrüre devam edecek. ...
Çağdaş Türk Yazarları; 64 sayfa, 2. hamur ,
ISBN: 9786053231448
Etiket 14,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 8,40 TL
(%40 indirim 5,60 TL)