Bu kitabın adı, Musevi ve Hristiyan alemini sarsacak bir iddiada bulunuyordu. Bu iddiayı gerçekleştirmek için de çok ciddi ve titiz bir çalışmayı gerektiriyordu. İddiamı gerçekleştirecek Kur’an ayetlerini şöyle tespit ettim: Önce, Tevrat veya İncil’de yazılanları okuyor, sonra Kur’an’dan alındığını sandığım bu konuyu Kur’an’da arıyor ve bulunca yazıyordum. Bunları arayıp bulmak bir hayli zamanımı aldı. Bazı alıntılar uzun olduğu için bir Kur’an’ı, bir Tevrat’ı okuyordum. Gece gündüz bu yoğun çalışma nedeniyle öyle bir an geldi ki, beynim durma noktasına ulaştı ve uykusuzluktan vertigo rahatsızlığım yeniden nüksetti ama iddiamı ispatlayacak ayetleri buldum. Ülkemizde, bunca Prof. Dr. İlahiyatçı varken, ben bu kitabı, Yüce Allah’ımızın gösterdiği[1] yoldan giderek yazdım. Yüce Allah’ımız diyor ki: Eğer biz bu Kur’an’ı yabancı bir dilde indirseydik ne derlerdi? “Biz bundan hiçbir şey anlamıyoruz. Yabancı dilde bir Kur’an, Arap (Türk, İngiliz, Rus, Alman, Japon, vs.) bir muhatap nasıl olur?” diyeceklerdi.” (Fussilet Suresi: 44. ayet) Bu ayet uyarınca, Kur’an’ı Türkçe, Kitâb-ı Mukaddes’i Türkçe okuyup okuduklarımı anlayarak yazabildim. ...
Prof. Dr. İlahiyatçı dahi olsa, hiçbir Türk Arapça okuduğu Kur’an’ı anlayamaz. (Örneklerini olayların akışı içinde göreceksiniz.) Ben, gerçekleri “Türkçe Kur’an-ı Kerim Mealleri” kitaplarını okuyarak öğreniyor ve yazıyorum. Yüce Allah’ımız diyor ki: “Kuşkusuz bu Kur’an doğruyla yanlışı ayıran son sözdür.” (Tarık Suresi: 13. ayet) Bu ayet gereği ben de Kur’an’daki doğruları bulup yanlışları göstermeye çalışıyorum. Sevgili kardeşlerim, Kur’an’da her konu, sure ve ayet numaraları ile yazılmaktadır. Ben de konuları Kur’an’daki sure ve ayet numaraları ile yazıyorum ki isteyen herkes doğruluğunu veya yanlışlığını kontrol edebilsin. Biz kendilerine peygamber gönderilenlere de kesinlikle hesap soracağız, peygamberlere de soracağız. (A’râf Suresi: 6. ayet)
1995 yılından itibaren, her Ramazan ayında Kur’an okumaya başladım ve bitirdim. Bu uygulamaya 2000’li yıllara kadar devam ettim. Bu yıllarda, yine bir Ramazan ayında, okumak için Kur’an’ı elime aldığımda, şu anda hangi ayetler olduğunu hatırlayamadığım birkaç ayet, bir kağıda yazılmış ve Kur’an’ın sayfaları arasında duruyordu. Bu ayetler dikkatimi çekti. O günden sonra, uzun bir süre gece gündüz Kur’an okuyup, dikkatimi çeken ayetleri bir deftere yazmaya başladım. 600-700 civarında muhtelif konularda ayetler yazmıştım. Bunları 144 yapraklı büyük bir deftere, konuları da alfabetik sıraya göre yazınca, uygulanan dini kuralların Kur’an’da yazılanlar ile çeliştiğini görmeye başladım. ...