Kudüs, herhangi bir şehir değil. Kudüs, en çok istenen şehir. Ama Kudüs’ü istemek için bir ülke, bir ordu, bir millet olmak yetmez. Kudüs’ü istemek için bir medeniyet olmak gerekir. Ancak büyük bir medeniyet, diğer büyük bir medeniyetten Kudüs’ü isteyebilir. Hazret-i Musa Kudüs için savaştı, Hazret-i İsa Kudüs’ten göğe yükseldi ve Allah Resulü Kudüs’ten Miraca çıktı. Onun için, üç semavi dine göre de kutsaldır Kudüs. Museviler, Babilliler, Makedonlar, Persler, Romalılar, Müslümanlar, Hristiyanlar, tekrar Müslümanlar ve en sonunda Yahudiler Kudüs’e egemen oldular. Kudüs’ün gözyaşları zaman zaman dindi, zaman zaman çağladı. Çünkü Kudüs’e egemen olmak, başka bir şehre egemen olmaya benzemez. Kudüs’ün de bu egemenliği kabul etmesi gerekir. Eğer öyle olmazsa, Kudüs’e egemen olan Kudüs’e sadece gözyaşı getirmiş olur. İşte öyle bir gün yaşıyor bugün Kudüs. Gözyaşı pınarları yeniden çağladı ve bir türlü durmuyor. Kudüs, ailesini kaybetmiş küçük bir kız çocuğu gibi durmadan ağlıyor. Bu gözyaşlarını durdurmanın bir tek yolu var: Kudüs’ü, her şeyden ve herkesten boşaltmak ve onu yalnız çocuklara bırakmak. Kudüs sadece çocukların şehri olursa ağlamayı bırakabilir, eski neşesine kavuşabilir. O bir çocuktur ve ancak çocuklar arasında mutlu olur. Haydi o zaman, durmayın, vakit kaybetmeyin. Gidin, Kudüs’ün gözyaşlarını arayın, bulun, silin ve onun boynuna sarılın. Onunla, bugüne kadar oynadığınız en büyük, en neşeli oyunu oynayın. Kudüs’ü kurtarın. Haydi çocuklar, Kudüs sizi bekliyor ...
Çağdaş Türk Yazarları; 175 sayfa, 2. hamur ,
ISBN: 9786052966815
Etiket 19,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 11,40 TL
(%40 indirim 7,60 TL)
Kudüs, herhangi bir şehir değil. Kudüs, en çok istenen şehir. Ama Kudüs’ü istemek için bir ülke, bir ordu, bir millet olmak yetmez. Kudüs’ü istemek için bir medeniyet olmak gerekir. Ancak büyük bir medeniyet, diğer büyük bir medeniyetten Kudüs’ü isteyebilir. Hazret-i Musa Kudüs için savaştı, Hazret-i İsa Kudüs’ten göğe yükseldi ve Allah Resulü Kudüs’ten Miraca çıktı. Onun için, üç semavi dine göre de kutsaldır Kudüs. Museviler, Babilliler, Makedonlar, Persler, Romalılar, Müslümanlar, Hristiyanlar, tekrar Müslümanlar ve en sonunda Yahudiler Kudüs’e egemen oldular. Kudüs’ün gözyaşları zaman zaman dindi, zaman zaman çağladı. Çünkü Kudüs’e egemen olmak, başka bir şehre egemen olmaya benzemez. Kudüs’ün de bu egemenliği kabul etmesi gerekir. Eğer öyle olmazsa, Kudüs’e egemen olan Kudüs’e sadece gözyaşı getirmiş olur. İşte öyle bir gün yaşıyor bugün Kudüs. Gözyaşı pınarları yeniden çağladı ve bir türlü durmuyor. Kudüs, ailesini kaybetmiş küçük bir kız çocuğu gibi durmadan ağlıyor. Bu gözyaşlarını durdurmanın bir tek yolu var: Kudüs’ü, her şeyden ve herkesten boşaltmak ve onu yalnız çocuklara bırakmak. Kudüs sadece çocukların şehri olursa ağlamayı bırakabilir, eski neşesine kavuşabilir. O bir çocuktur ve ancak çocuklar arasında mutlu olur. Haydi o zaman, durmayın, vakit kaybetmeyin. Gidin, Kudüs’ün gözyaşlarını arayın, bulun, silin ve onun boynuna sarılın. Onunla, bugüne kadar oynadığınız en büyük, en neşeli oyunu oynayın. Kudüs’ü kurtarın. Haydi çocuklar, Kudüs sizi bekliyor ...
Çağdaş Türk Yazarlarıı; 175 sayfa, 2. hamur ,
ISBN: 9786052966815
Etiket 19,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 11,40 TL
(%40 indirim 7,60 TL)
Gözlerini kapatmaya çalıştığın anlarda büyük bir ışık huzmesi vurur ya hani yüzüne... Kapatmak istercesine sıkarsın gözlerini, ama bir yandan da geniş bir dürtü kaplar içini... Savaşmak, mücadele etmek ve en önemlisi korkmadığını, kaçmayacağını ispat etmeye çalışırsın. Bütün karanlıkların nüfuzlu hallerinin çığlıkları sönmeye başlar. Kapının önünde erkeksi bir bet ses... Sanki bütün karanlık perdeleri yırtıp, birazdan içeri girecek farikayı alameti haber verircesine, bütün cemi cümle varlığı en tatlı uykusundan uyandırır. Kızıl, turuncu bir gülümsemeyle sıkışır ilk başta. Nazlı nazlı gerdanını gösterir dağların ardından. Bütün çöllere kuraklığını hatırlatacakmışçasına yükselir. Yükselir, öyle yükselir ki... Kendini atacak karanlıktan bir yer ararsın ağustosun ortasında. İşte o an, yavaş yavaş kurbanlarına kendini esir eder... Ve tekrar bürür yücesi gökleri rengarenk haletlere. Geldiği yerden usulca eteklerini toplar, ve şuh bir göz süzüşle vedalaşır bıraktığı nazenin buseyle... Bu şemsin hali hazırdaki bir günlük hikayesidir... Şems, yani ben... Bu yüzden benzeriz birbirimize... Doğunun kızgın kumları, batının rengarenk cümbüşü bizimledir.... ...
Çağdaş Türk Yazarları; 193 sayfa, 2. hamur ,
ISBN: 9786057932365
Etiket 25,00 TL, ciniusyayinlari.com'da 15,00 TL
(%40 indirim 10,00 TL)