|
Demek Münir'i tanımıyorsunuz Ben yine açıklayayım: biraz Efruz Bey, biraz da Oblomov. İnsan insana bakarak yaşlanır. Biz de öyle, anılar ve yaşanmışlıklar kendi aktörleriyle belleğimizin yüzeyine çıktığında, Çiçek Pasajı "Bayram"da masaya vururuz ama hüzünle değil, güleriz Umbor Mehmet'e, Topal Sadi'ye, bizim kuşağın insan manzaralarına Münir'in ilk kitabı "Yenikapı Hikayeleri"nden arta kalanlar bu kitaba döküldü, yazdıkça çıkacak galiba. Kitabın ana hikayesi "Bedia", annesinin anısına bir gönderi; kitaba dönüşümü söz konusu olduğunda benden istediği kapak resmine, o yalıdaki kadını düşünerek, eski yıllarda yaptığım bir deseni; hayali bir kadın portresini yolladım. Gelen yanıt: “Bu portre annem değil” Birden kan başıma çıktı "Ne Annen değil mi Kardeşim burada sinema afişi yapmıyoruz, annen de, desen de virtüel." Şu hala yaşamaya çalıştığım İstanbul'da; soruyorum kendime: “Acaba, gerçekten yaşadık mı?"
Utku Varlık
|