|
Katkılarından dolayı Vefa Küçük’e teşekkürler
Bizden içeri olan; bir başka İstanbul'u, hayallerimizin en özgün yıllarının da gönül çelen dostluklarla yaşamamızdı. Bir umut vardı ama elle tutulmaz, pula paraya dönük değil, hayale, düşe dönük. Sanat bir matah değildi; en güzel yazılarımızı, şiirlerimizi yazdığımız, en güzel resimlerimizi yaptığımız yıllar. Kadınları özlediğimiz yıllar Dostluklara gelince o bir başka alem; örneğin Taksim'den Galatasaray'a, bilemedin Tünel’e; kimseye rastlamadan gidebilmek olanaksız. Celal Sılay'ın önce kahkahası geliyor, Cemal Süreya’ya bilmiyorum ne anlatıyor
Patriyot Hayati geliyor karşıdan, Edip Cansever hangi meyhanede, Krapanda’da mı, Refik'te mi? Aziz Çalışlar köye dönelim diyor, susamış, Bebek'te Nazmi'ye vardığımızda ne görelim; herkes orada, bu güzel havada yukarıya çıkılır mı, nerede kaldınız? Hayalet Oğuz takılıyor " ..kadınlara uymanın sonucu budur”
İşte Münir Göker bu İstanbul'da dolaşıyor, anlatmakla bitmez güzel insanların kısa öyküleri onun üniversiteleri, mekan Yenikapı, 60 yılları, İstanbul bir şenlikti.
Utku Varlık
|