Aralarında roman yazarları, şairler, oyun yazarları ve akademisyenler de bulunduğu kitaplarını kendi imkanlarıyla yayınlamış ünlü yazarlardan bazıları: Thomas Gray, Thomas Hardy, Ezra Pound, T. S. Eliot, D.H. Lawrence, Rudyard Kipling, James Joyce, Mark Twain Elizabeth Barrett Browning, Lord Byron, Percy Bysshe Shelley, Alfred Lord Tennyson, Stephen Crane, Edward Arlington Robinson, James M. Barrie, Walt Whitman, Willa Cather, Vachel Lindsay, François Mauriac, Henry Thoreau, Edgar Rice Burroughs, Zane Grey.
Liste bunlarla da bitmiyor. Tutkulu, özverili ve kararlı, daha başka girişimci yazarlar ve çevirmenlere de rastlamak mümkün. Ömer Hayyam'ın Rübailerini İngilizceye ilk kez çeviren Edward Fitzgerald, 100 tanesini bir kitabevinin vitrinine koymuştur. Oradan geçmekte olan şair ve ressam Gabriel Rossetti (önemli sanat akımı, Ön-Rafaelit Kardeşliğinin kurucusu) kitaptan öylesine etkilenmişti ki hepsini birden, çevresine dağıtmak üzere satın aldı.
Edgar Allan Poe 1827 yılında kendi imkanlarıyla "Tamerlane and Other Poems" adlı kitabını yayınlattığında kimse tarafından tanınmıyordu. Kitap o günlerde çok az sattı, ama bugün bu baskının tek bir örneğinin değeri on binlerce dolarla ölçülüyor. 1828'de The Scarlett Letter'in yazarı Nathaniel Hawthorn 24 yaşında ilk romanını yayınlatabilmek için 100 dolar ödemek zorundaydı. Marcel Proust bugün bir klasik kabul edilen Kayıp Zamanın İzinde'yi yayınlatmak için kapı kapı yayınevlerini dolaşmıştı. Sonunda Fransız yayıncı Bernard Grasset'e ilk 1500 sayfasını yayınlatabilmek için masraflarını kendisi karşılamayı önerdi.
Daha günümüze doğru, Amerika'nın bugün en çok satan şairlerinden (Listen to the Warm adlı kitabı daha sonra ABD'nin en büyük yayınevlerinden Random House'dan çıktı ve 900.000 adet sattı) Rod McKuen ilk kitabının masraflarını kendi karşılamıştı. Yine günümüzde ünlü bir yazar iken Spartacus adlı romanını kendi imkanlarıyla yayınlayan Howard Fast dünyanın ilk best-seller yazar-yayıncısı oldu. Kitap Türkçe dahil, elliyi aşkın dile çevrildi ve yayınlandıktan birkaç yıl sonra Kirk Douglas'ın baş rolünü üstlendiği, Stanley Kubrick'in yönettiği büyük bütçeli bir film haline de getirildi. .
|