|
"Bıraktığımız izler hoşuma gider, bir yüreğe atılan bir sayfaya yazılan yada tuvale yansıyan... Soruları severim, beni yanıtlarını bulmaya mecbur kılan...Geceyi severim, ay ı, yıldızları, ıssız kumsaldaki gökyüzü şölenlerini, portakal çiçeklerini...İnsanları severim en fazla binbir türlü garip hallerini, hepsi yetiştiği toprağın minarelleriyle beslenen, şekillenen insanları.Bir ağaç misali yaşlandıkça sertleşen kabuklarını ama dokununca camdan bile hassas ve kırılgan oluşlarını...TİK TAK lara inanırım en çok, o TİK TAK ların hayatı anlamlı kıldığını düşünürüm.Bize zamanı hatırlatan, telaşa kaptıran, iz bırakmaya zorlayan TİK TAK ları... TİK TAK, TİK TAK, TİK TAK...
|