|
Batılılar yüzyıllardır Türklerin Doğu Despotu, Hasta Adam, geri, kaderci, barbar, hovarda olduğunu, sanat ve medeniyetten anlamadığını iddia ettiler. Bu iddialar Osmanlı’nın son döneminde artık bir damgaya dönüşmüştü. Peki, Türklerin bu damgalardan haberi var mıydı? Bu damgalar, Osmanlı Devleti’nin aydınlarını nasıl etkiledi? Bu damgalarla büyümek Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına hangi açılardan tesir etti? Bu damgalar, nasıl bir siyaset anlayışının ortaya çıkışına zemin hazırladı? Günümüz siyasal kültüründe bu damgaların izi var mıdır? Bugün hâlâ damgalanmış hissediyor muyuz? Cumhuriyet’in kuruluşunun ardındaki halet-i ruhiyeye farklı bir açıdan bakın
|