Satış; karşınızdaki kişinin bakış açısını, mantık, bilgi, duygusal bağlantı, dil kullanımı ile güven vererek değiştirebilme yeteneğidir, ikna sanatıdır, karşınızdakini sizin istediğiniz şeyi isteyerek yapmaya ikna etmektir.
Bunun için kişilerin hem mantığına hem duygularına hem de ruhuna hitap etmeyi bilmelisiniz. Amaç, karşımızdaki kişiye pozitif bir hayali deneyim yaşatarak, onda bu hayali gerçek kılmaya istek duyacak motivasyonu yaratabilmektir. Her satış duygu temellidir. Her satıcı duygu satar. Ne satarsanız satın aslında sadece duygu satıyorsunuz. İnsanlar önce duygularıyla satın alır, sonra mantıksal bir neden bulurlar. Bu motivasyonu sağlamanın yolları satış yaptığınız her kişi için farklıdır.
Ürünle ilgili her şeyi çok iyi bilmek ve çok anlatmak sizi satış sanatının ustası yapmaz. İnsan ile ilgili bilgileriniz ürün bilginiz seviyesine ulaştığında gerçek satışçı oldunuz demektir.
Bir arkadaşınızı istediğiniz bir filmi seyretmeye ikna etmekle, satıcının ona belirli marka buzdolabı satması arasındaki fark nedir? Görünüşte iki fark var. Satıcı buzdolabı satışından para kazanıyor ve satıcılık onun mesleğidir. Siz arkadaşınızı tanıyorsunuz. Onun hoşlanacağı ve hoşlanmayacağı şeyleri biliyorsunuz. Ortak nokta ise; ikiniz de karşınızdakini sizin istediğiniz şeyi yapmaya ikna etmeye çalışıyorsunuz. Öyleyse, siz de bir satıcı olarak müşterilerinizin nelerden hoşlanıp hoşlanmadığını, hangi kriterlere önem verdiğini önceden bilebilmeyi istemez miydiniz?