Şimdi sıra, akşam az da olsa gelen müşterilerin istediklerini verip, yapamadığı işlerinin eksiklerini kapatmaya geliyordu. Nizam müşterilere siparişleri ulaştırmaktan dolayı yoruluyor, kan ter içinde sandalyede oturup soluklanıyordu. Gittiği onlarca sokağın aralarında yetiştirmesi gerekli olan sipariş poşetlerinin bitmemesi onu bitap düşürmüşe benziyordu. Motosikletinde oturarak çalışıyor olsa da sürekli geçip gittiği sokaklar o kadar fazlaydı ki hareket edememekten ayaklarını tutuyordu. Bir süreliğine yerinden yavaşça kalktı ve çayını doldurdu. Lebib onun yorgunluğunu görmüş olacak ki tezgâhtaki servis poşetlerini alıp motosiklet ile gitme işine girişti ve Nizam da Lebib’in arkasından garipsemişçe ona baktı. Çayını kapının önüne çıkıp yorgunluğunu gidermek üzere oturarak rahat rahat yudumladı.