|
YAŞAMAK
Ömürlere ve ölümlere bedel anlar izliyordum. Ne ömürlere, ne de ölümlere bedel anlar istemiyordum. Sessiz ve sedasız yaşamak ne güzel diyordum. Henüz ömrümün başındayken.
Yıllar geçtikçe anladım ki; yaşamak korkudur, cesarettir, hüzündür, sevinçtir. Sudur, tuzdur, baharattır, şekerdir. Ve en önemlisi çok farklı hazlardır, doyumdur. İnsan doğarken sanki fark edilmek için çığlık atmakta, Ölürken de, yokluğu fark edilmesin diye sessizce gitmektedir. Doğum bir coşkudur, yaşamın orta yerine düşmektir. Ölümse sessizliktir, yalnızlıktır, yaşamın dışına çıkmaktır. Ölmek de, doğmak gibi bir yaşam hissidir; ama ikisi de henüz tanımlanamadığından, tamamı yazılmış bir insan hayatı yoktur. Yaşam duygularından arınmış bir insan, ömrünü yazmaya kalksa, sanırım şunları söyler: Hayat çok kısaydı ve onca uğraşa değmezdi. Hatta, yaşadım mı, yoksa hayal miydi de diyebilir. Okuyun, düşünün, konuşun, güldürün, gülün, sevindirin, sevinin. Beyninizi, yüreğinizi ve bedeninizi hakkını verecek kadar kullanın. Hayatınızı unutamayacağınız içerikte yaşayın. Yaşam zenginliği, doğum çığlığından ölüm iniltisine kadar yaşanabilecek tüm hoş ve nahoş hislerdir.
Temmuz 2003 / Kadri KANPAK
|