Cumhuriyet; sınıf farkı gözetmeksizin ödenen bedeller sonucu her bireye verilen bir taçtır. Bunu başında taşıyanlara yeri geldiğinde, öncelikle kadına;
“Toplumda ben de varım, buradayım”, çocuğa; “Toplumda sınıf farkı olmadan eşit eğitim hakkına sahibim”, ve erkeğe; “Cumhuriyet sayesinde kul değil, insanım”, insana; “Belirli mevkilerde olup da haksızlık görülünce seçenlere; “Seni oraya ben seçtim, ben getirdim,” deme hakkı verir. Cumhuriyetimiz elimizde var oldukça bizler; ürettikçe paylaşacak, özgürlüğümüz var oldukça da huzurla türküler söyleyip halaylar çekerek, horonlar oynayacağımız ışıklı bir ülkede gözlerimizi açacağız her sabah. Ve bu ışıklı sabahlarda uyanmamız için ter döken, kan akıtan, gecelerce uyumayan, cepheden cepheye koşan Atatürk ve adı bilinmeyen tüm isimsiz kahramanların ruhlarına günün ışıklı parıltılarını ulaştıracağız.
Elinizde tuttuğunuz kitapta Cumhuriyetin o ilk sancılı yıllarında Anadolu köylerinde yaşanan olaylar dramatize edilerek sizlere sunulmuştur. Hem tat alacaksınız, hem de bugünlere gelirken bu ülkenin geçtiği zorlukların bir parçasına şahit olacaksınız.
Selma Koruk