Bugün dünya yepyeni bir dönemin içinden geçmektedir ve orta vadede çok büyük değişikliklere gebedir. Bu değişimin doğasını ABD ve Çinli liderlerin yaklaşımları belirleyecektir.
İçinde bulunduğumuz dönemi, Birinci Dünya Savaşı ile İkinci Dünya Savaşı arasında yaşanan döneme benzetebiliriz. Edward Hallett Carr’ın “Yirmi Yıl Krizi” ismini verdiği kitabında tanımladığı bir otuz yıl krizinden geçtiğimizi söylemek yanlış olmayacaktır. 1919-1939 yılları arasında dünyanın yönünü bulmaya çalıştığı, dünya düzenini kontrol eden İngiltere’nin düzeni kontrol etme yeteneğini kaybettiği, ancak yeni bir devletin de uluslararası kaosu bir kozmosa dönüştürme niyeti, kararlılığı ve gücünün bulunmadığı bu ortam kaçınılmaz bir savaşla son bulmuştur. Dünyanın gördüğü en büyük yıkıma neden olan İkinci Dünya Savaşı sonunda iki süper güç dünya düzenine damgasını vurmuştur.
Bugün de benzer bir durumla karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Ancak 1920’li ve 1930’lu yıllardakine benzer şekilde büyük bir savaş ortaya çıkmadan yeni bir küresel yapının ortaya çıkıp çıkmayacağını zaman gösterecektir.