‘Aşk çarpsın ki’ sözü dua da sayılabilir beddua da. Her ikisi de tutarsa hayatın merkezine yerleşmeye dünden hazırdır. Kurgusal bir anlatımda yakalanmaya çalışılan gündelik hayatın bize getirdikleri, olur mu olur dedirten türden gülümseme sebepleri doğuruyor. Duygusal olmasına rağmen uçarı tavırlarıyla bunu gizlemekte usta, lafını esirgemeyen, cahil cesaretinin nirvanasında acemi çaylak bir yazar… Diğer tarafta “Sen benim emirlerime karşı gelme cesaretini nerden buluyorsun?” diye kükreyen, kızın deyimiyle “Sevimli belgeselinin sevimsiz aslanı…” Aynı zamanda ayarsız… Fevri tavırlarına rağmen oldukça sahiplenici bir adam… Kim kimi durgunlaştıracak belli değil. Aşk herkesi mutlaka bir kere de olsa çarpmalı. Çünkü her haliyle yaşamaya değer…