Dünyamız sıra dışı bir zaman diliminden geçiyor. Belki bazılarımız dünyamızdaki değişimlerin farkında bazılarımız ise yoğun işleri ile o kadar meşgul ki değişimleri önemsemiyor. Oysa ekosferdeki değişimler çok hızlı ve bu değişimlere insanların bile ayak uydurması zor iken ekosistemdeki değişimlere diğer canlı türlerinin ayak uydurmasını bekliyoruz. Dünya üzerindeki birçok ekosistem yok oldu ya da yok olmak üzere. İnsan faaliyetleri çevre sorunlarına her gün bir yenisini ekliyor. Bilim insanları çok yakın bir gelecekte insanların dünyanın kaynaklarını tüketeceğini ve yeni gezegenler bulmazsak kendi türümüzle birlikte bütün ekosistemin yok olacağını belirtiyorlar. Eğer, ‘Ekosferdeki bu kötüye doğru gidişe benim yapabileceğim bir şey yoktu… Aslında ben de bu hızlı değişimden hoşlanmıyordum’ diye düşünüyorsan yanılıyorsun. Dünyanın herhangi bir yerinde birçok canlı türü ekosistemler ile birlikte yok oluyorsa ve dünyamızda suç oranları ve haksızlıklar artıyorsa bunda hepimizin sorumluluğu var. Bundan ilk olarak toplumu eğitmesi gereken eğitimciler, bilim insanları, yazarlar, sinema endüstrisi, politikacılar ve bireysel olarak hepimiz sorumluyuz. Eğer gerçekten elimizden gelenin çok azını bile yapsaydık ekosistemi böylesine yok etmemiş, suç oranlarını bu kadar arttırmamış ve dünyanın bu kadar sorunlu bir yer olmasını sağlamamış olurduk. Bu kitabı yazma amacım ekosistemlerdeki bu yok oluşa karşı hepimizin neler yapabileceğini göstermek ve bizden sonraki nesillere neden ekosistemin korunması gerektiğini aktarabilmek.