Değişimlerin en temel oluşturucusu ve yürütücüsü olan teknoloji, toplumun tüm proseslerinde günden güne etkisini artırmaktadır. Kaçınılmaz olarak toplumun kurucu unsurları teknolojinin izdüşümleri ile yeni baştan bir kurgulanma sürecine girmekte ve bu süreç teknolojinin gelişimine paralel olarak sürekli güncellenmektedir. Eğitim de toplumun kurucu unsurlarından biridir ve özellikle teknolojinin iletişime getirdiği yurtsuzluk ve zamansızlık kavramları ile geleneksel yapısına bu yeni kavramlarla örüntülü bir anlayışı entegre etme zorunluluğu ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Geleneksel ile iletişim teknolojilerinin sunduğu ve ‘gönüllü mecburiyet’ durumunun yeni olarak açıklandığı süreçlerin bir sunumu olan uzaktan eğitim bu çalışmada geçmişten günümüze kadar Türkiye’de hali hazırdaki durumu ve aktörlerin bu süreçteki rollerini açıklaması bakımından önem arz etmektedir.