|
“Saçlarımı öptü, derin bir oh çekti, gözlerinin yaşını gizlemek için başını saçlarıma gömdü, dakikalarca öylece susup kaldık. Bir şeyler daha söylemek isterdi muhtemelen… Güzel şeyler… Ama onun da benim gibi boğazına oturan bir şeyler olduğunu anladım, sustuk, iç çektik. Yaşamımın en duygusal anıydı.” “Hayattaki en büyük ihtiyacımız gerçeği bilmekti. Kendi gerçeğimizi bilmek, neler olup bittiğini anlayabilmek… Sonrasında da şüphesiz bir sevgi.” “Yaşayanlar belki farkında değillerdi ancak evin her yeri hasta kokuyordu ve ben hayatımda en iyi o kokuyu tanıyordum.” * * * Çocukluğunun İstanbul’u ve doğup büyüdüğü Tarabya’ya dair anılarını renkli hayal gücü ile zenginleştirip ustaca harmanlamayı başarabilen yazar, ilk romanı “Kahramanım” ile edebiyat dünyasına güçlü bir “Merhaba,” diyor… Dört yaşındaki bir kız çocuğunun gözünden hayatı anlamaya, anlamlandırmaya, yorumlamaya çalışan “Kahramanım”; 1980’lerin küçük bir şehir köyünden yansıtılan duygu yüklü bir öykünün içine gizlenmiş onlarca farklı yaşamı, Bahar’ın sade ve duru anlatımıyla okurla buluşturuyor. Her sayfada yepyeni bir hikâye, bambaşka bir pencere… Zengin, yaratıcı, akıcı, heyecan verici…
|