|
İşsiz Günler, işsiz kaldığım zamanlarda, düzenli olarak tutmaya çalıştığım notlardan oluşuyor. Bir sonbahar günü, içerisinde bulunduğum durumu not almaya başlarken, bu çabamın nerelere uzanacağını ve nerede son bulacağını düşünmeden yola çıktım. Hiçbir şey planlamadan, tasarlamadan günlerin önüme koyduğu küçük kırıntılardan beslendim. Her geçen gün önemini yitiren hukuki mücadelelerimden, sevdiğim yazarlardan ve eserlerinden, yazmayı düşündüğüm hikâyelerden, edebiyat ile ilgili incir çekirdeğini doldurmayacak fikirlerimden bahsederek kendimi biraz olsun oyalamaya çalıştım. Bu süre içerisinde şunu çok iyi anlamıştım: Çalışma hayatı insanı, soğuk odaların içerisinde ve kurumuş ceviz renginde masaların gerisinde anlamsız bir bekleyişe mahkûm ederken, işsizlik de insanı yine anlamsız başka bir bekleyişin ve sorunların içerisine hapsediyormuş.
|