Merhaba Küçük Dostlar, ben Gece Perisi.
Anadolu’nun küçük bir ilçesinde gözlerimi dünyaya açtım.
Doğduğumda yalnız değildim. Ufak bir kız kardeşim benimle birlikte idi.
Deniz kıyısında bir kentte büyümem şansların en güzeli idi. Düşün gücümün özgünlüğünü, duygulara özgür dokunuşumu onlara borçluyum. Hayal kurmanın dayanılmaz cazibesini onlardan öğrendim. İlk hecelerimi yazdığımda onlarla birlikteydim. Yanlışıma gülümseyen, eksiklerimi görmemi sağlayan, hatalarımı silen onlardı.
Yeniden orada, onlarla olmayı o kadar özlüyorum ki...
Yıllar beni, ben yılları devirmek üzereyiz... Yaşımı merak mı ettiniz. Biraz bekleyin canım. Hadi sizi yormayayım... Şöyle söyleyebilirim, ben çocukken TRT'de siyah beyaz ‘Değiş Tonton’u izlerdik. Heidi’yi hiç kaçırmazdık, Falanderlerin köpeğini anımsayanların kuşağındayım.
Yıllardır tıp dünyasının içindeyim. Genç ve yüreği heyecan dolu biri olarak başladığım tıp mesleğine hizmet etmeyi, gerçeklerin sır perdesini aralamayı çok seviyorum. Size de öneririm...
Hayata dair söyleyecek üç şeyin olsa ne olurdu derseniz size hiç tereddüt etmeden; “sözcüklerin peşini kovalamak, çizgilerin üstünde yürümek, renklerin dünyasında kaybolmak” diye yanıt veririm. Sözü, çizgiyi rengi seviyorum.
Sizleri de seviyorum...