|
Bu kitapta saf duygunun ve sevginin satırlarını okuyor olacaksınız. Loyalty isimli hayali bir şövalyenin, Jeanne d’Arc’ı anlatışını okuyacaksınız. Jeanne’ın, şövalye ile konuştuğu ilk öykü, Loyalty’nin hislerini yansıtan bölümlerle sürecek. İkinci öyküde bir arkeoloğun İstanbul’da bir konakta olağanüstü buluşu kurgulanmakta. Son öyküde ise 1642 yılında Fransa’da bir manastırda geçen olaylar anlatılmakta. İşte Jeanne’dan bir kısım: Gözyaşları sonsuz nehir olarak, gözlerinde birikmiş iken gördüm onu. O günkü çatışmadan dönüyordu. Onunla at süren şövalyeler, kamp alanına girdiğinde herkes geldikleri yöne bakacaktı. Yere adımını attığında, o güzel yüzünde artık yaşlar vardı. Gözyaşının anlamını biliyordum, işte o anda, zırhlar içindeki bu kızın anısına, defterime kurutulmak üzere bir kır çiçeği daha ekledim. Onun gözyaşını, en ağır zırhları için yazdığım notu şöyle bitirecektim: "O şimdiye kadar gördüğüm her şeyden farklı ve aynı zamanda aynıydı. Tüm bildiklerimi tamamlayan bir lütuf olmalıydı. Gözlerindeki yaşları sildi ve gülümsedi. Etrafında toplandılar, onu görebileceğim anlar tamamlanmıştı. Adını söylediler, tekrar ve tekrar. İşte bu çiçek, bana o anı hatırlatsın."
|