Ölümün beni nerde ne şekilde beklediğini bilmeden ince bir çizgide hayatta kalma mücadelesi verirken kendimi bir tarikatın elinde kurban edilmek üzere bulmuştum. Dünyamıza ait olmayan bir ‘Su Cini’ni, asırlardır kayıplara karışmış, içinde karanlık sırlar barındıran, bir ‘Kara Büyü’ kitabını kullanarak dünyamıza çağıracaklardı. Kendimi bir şekilde bu tarikatın elinden kurtarmayı başarsam da beni bekleyen asıl tehlikenin adım adım yaklaştığını daha yeni yeni fark ediyordum. Bundan sonra ne olacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Dünyamıza ait olmayan bu varlıktan ya hep bir adım önde olacaktım ya da kaderime boyun eğip ölecektim.