“Onlara nazik davranın; fakat yalnızca birini sevin. Kadınlar da tıpkı krallar gibi her şeyi kendilerine borçlu olduğumuzu düşünmeden yaşayamazlar.” Henüz toy bir taşralı olan Balzac, pürdikkat Madam'ı dinliyor; onun dudaklarından dökülenlerin bir tekini olsun kaçırmak istemiyordu. “Ümitlendirdiğiniz noktanın bir insanın kalbi olduğunu hiçbir zaman unutmayın. Dehanıza söz dinletemediğiniz zaman bilginize de güvenemezsiniz. Bir kontes, ancak felaketini geride bıraktığı vakit sizin kadınınız olabilir. Teslim olacağınız yerde olgunluk, güler yüz ve asaletten başka bir şey aramayın. Paris'te yükselmek istiyorsanız, tanımadığınız hiç kimseden iyilik kabul etmeyin; zira kimin gerçekte size yardım etmek istediğini asla bilemezsiniz. Acılarınızdan siz değil dehanızın ıslak kanatları sorumlu olsun. Kendinizi suçlayarak hırpalamayın; çünkü hayat bir oyun sahnesi... Ve eninde sonunda kapanacaktır” * * *
19. yüzyıl Fransa'sına düşen onlarca ateş topundan biriydi; fakat en çok o üşüdü...