Yazar bu ilk romanında, Türkiye’de Cumhuriyet’in ilan edildiği anlarda Kominist Sovyet Rusya’nın despot rejiminin oturttuğu en son yerlerden Batum’dan, mal beyanında gecikmiş bir ailenin, Rusların hışmından Anavatana kaçarken dünyaya gelen bebekleri ile bu kez bazı yakınlarının hışmına uğrayıp İstanbul’un Kasımpaşa semtine yerleşmelerini, karşılaştıkları süprizleri, geride bıraktıkları aşklarının, hınçlarının, peşlerini bırakmamasının hayatlarına getirdiği acıları, “Neden dünyaya geldik?” sorusunun cevabının kendilerini ayakta tutmasını, çok renkli bir anne, efsane bir anneanne, ve evin direği vazifesini gören küçük bir kız çocuğunun, acılarını, genç kızlıktan evliliklerine uzanan hayatını, yakın fakat yabancı kıymetli insanların kendisini can-ı gönülden desteklemelerinin duygu yüklü anlarını, kâh komik kâh mutluluk zamanları masum kurgularla süsleyerek, en önemlisi yaşanmış bir hayat hikayesini roman severlere sunuyor.