“Darbeli” Günlük; çünkü mesleki zorlukların ve gönül kırgınlıklarının yoğun yaşandığı yaklaşık dört yıllık hengâmede yazıldı.
Bir dağ köyünde minik yüreklere umut aşılaması beklenen bir öğretmenin yaşadığı umutsuzluklar, düş kırıkları ve yorgunluğun anlatıldığı satırlar.
Uzun geceleri meşhur olan bir vilayetin yüksek rakımlı bir tepesinde, yılın beş ayında beyaza baka baka yazıldı.
Yazılmasa da olurdu belki. Hatta yazılmasa daha iyi olurdu diyenlerin çıkacağı da muhakkak.
Fakat eğer yazılmasaydı yüreğimde biriken sancılar bir ur misali tüm ömrümü yok etmeye yetecek büyüklüğe ulaşacaktı.
Yaza yaza unuttum tüm sancılarımı… Yazdıkça mutlu oldum ve yılların sancılarıyla darbelenen yüreğimden sızan kelimelerin ortaya çıkardığı sonuç bir darbeli günlük oldu.