80 darbesinin hemen öncesinde doğmuş, orta sınıf bir aileden gelen; biraz muhalif, biraz da sanat düşkünü; ama hep gezginci, hep mucizelere inanan, gönlü hep sentezden yana olan bir gencin yaşadıklarıdır işte bunlar...


Kendi geçmişinin önünde saygıyla eğilirken, anılarının ışığında bir arayış bu kitap özetle...



“Emek demek, ipekböceğinin kelebek olacağını bilmek demek taze dut yapraklarıyla beslediğinde. Ve insan emek verdiği her şeyden çok şey öğrenir şüphesiz. Hayatın büyüklüğünü ipekböceklerim öğretti bana. Yetmez mi?”