|
“Olağanüstülüğü sıradanlığın içine saklı bir güne uyandığında aynaya baktı. Kayıp milyonlarca insan işte tam orada yüzleşmek için bekliyordu. Anlamak silahına kurşun niyetine sürülmüş suallerle vurulduğunda; her bir yansıma ters çevirdikleri soru işaretinde asarak yok etti kendini. “Bire” özlem duyan kırıkları bilincin bağımsız birbirinden ve bir o kadar da muhtaç salınırken boşlukta; içindeki sesin ezelden beri yankılanan nefesi ele geçirdi tüm sebepleri mırıldanarak kendi kendine. “Merak etme fark etmeyecek kimse gidenleri ve elbet duyanlar yeni oyunun kurallarını bilerek dönecek geri”
Monad varoluşçuluk, romantizm ve idealizmin tahrik edici bir birleşimi. Modern, Kafkavari bir sorgulama. Ve nihayetinde elinizden bırakamayacağınız sürükleyici bir ilk roman.
|