Mert Ali’ye önsöz yazmak yerine ‘son sözü’ söylemeyi tercih ederim. O, aforizmalar konusunda adamı ‘aforoz ettirecek kadar’ işin ustasıdır. Mert Ali’yi 80’li yılların başında genç bir tiyatro öğrencisi olarak tanıdım. Sanırım bu ironik gücünü oyunculuk eğitiminden aldı, onu kaleminin ucuna yerleştirdi ve bugünlere geldi. Kandemir Konduk’la birlikte kurduğumuz GÜM’de (Güldürü Üretim Merkezi) başarılı imzalar attı. Daha da ilerleyerek diğer yazdıkları gibi bugün elinizdeki kitabı da vücuda getirdi. Güle güle okuyun, okuyun, okuyun, gülün.


MÜJDAT GEZEN



Mert Ali Başarır bugün ‘farklı’ bir mizahın sürdürücüsüdür bence. Kelime ekonomistidir ve ‘kıyımcı’ bir özdeyişçidir. Mert Ali Başarır ‘kılıkçı’dır da. En çok kitap fuarlarında onu bin bir kılığa girmiş, protest bir havaya bürünmüş olarak çok görmüşüzdür. Başarır öncelikle süzmecidir. Neyin süsmecisi, peki? Kendince yarattığı, uydurup bir güzel yakıştırdığı sözdeyişlerinin (özdeyiş değil, dikkat edin) süzmecisi, damıtıcısı yani. Bir şair kadar, şairlere özgü titizlikle sözcüklere egemendir, sözcük ustasıdır. Düşündürücü, aptallıklarımızın sergileyicisi, kendimizin sandığımız kadar pek de ‘zeki’ olmadığımızı (alçak
gönüllülük ve acımasızca) bize aynalar.


TARIK DURSUN K.