|
Sistemli ve sağlam bir şekilde belgelenen ilim tarihinin dayandığı en kuvvetli zemin, alimlerin hayatı ve eserleridir. Peşin hükümlerden arındırılmış, derli toplu bir matematik tarihinin yazılabilmesgi için; sağlam ölçülere göre hazırlanmış metinler matematikçilerin buluş ve görüşlerine dayanmalıdır. Matematik tarihi hiçbir zaman bir doktrin davası veya bir dünya görüşü olarak ele alınmamıştır. Klasik okul kitaplarında; Tales, Phisagor, Euclides, Menelaus, Galois gibi matematikçilerin kendi isimleriyle anılan teorem ve denklemlerin özellikleri, nasıl çözüldükleri vardır. Matematikçilerin ilmi görüşlerini açıklayan bir matematik tarihi yazmak, matematikçilerin hayatını ve eserlerini incelemekten başka bir uğraş olmalıdır. Seçkin bir saygınlık kazanmış matematikçiler arasından seçme yapmak ve bunlara ait yaratıcı nedenleri araştırmak, özel hayatlarını, ruh hallerini bilmek, çalışmanın birinci hareket noktasıdır.
|